Dua
Dua nedir, adabı nedir? Neden elleri semaya doğru yöneltiriz? Allah-u Teala’ya yer ve mekan izafet etmiş olmuyormuyuz?
Dua mü‘minin en büyük silahı ve sırtını dayadığı, darlıkta huzur bulduğu, mutlulukta sevıncını arttırdığı bir “eylemdir”.
Her insanın dua’ya ihtiyacı vardır. İnsan psikolojisinin buna kökten ihtiyaç duyar.
Dini bir limandır. Hertürlü fırtınadan er veya geç sığınabildiği ve huzur bulabildiği bir müteal/aşkın varlık veya spirituallik vardır. Bunun en belirgin tezahürü şüphesiz Dua’dır. Özellikle müslümanlar, dinî hayatını yaşada veya yaşamasada, sıkıntılı anlarında başta olmak üzere muhakkak dine başvurar ve ellerine semaya doğru uzatır ve DUA eder. Allah-u Teala’dan yardım niyaz eder
“Nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir” (Hadid, 57/4;
bk. Mucadele, 58/7; Şu’ara, 26/62)
Ayetteki müjde insana huzur ve emanet duygusu verir. Bir nebze dahi olsa limana sığındığından dolayı ferahlar.
Hz. Omer;
“Hz. Peygamber, duada ellerini semaya kaldırdığı zaman
yüzlerine sürmeden indirmezdi” demiştir. (Tirmizi, De’avat, 11)
Dua ederken mumkunse kıbleye donulur (Buhari, De’avat,
24), ellerin ici / avuc acılır, parmaklar omuz hizasına kadar,
başı gecmeyecek (İbn Hıbban, Ed’ıye, No: 878) ve koltuk altları gorunecek
şekilde kaldırılır, dua sonunda eller yuze surulur.
Dua esnasında gözler semaya dikilmez. Esmâ-i Hüsnâ ile dua edilir:
Yüce Allah, Kur’an’da;
“En güzel isimler Allâh’ındır. O hâlde O’na o güzel isimler
ile dua edin” (A’raf, 7/180) anlamındaki ayeti ile kendisine,
esma-i husna ile dua edilmesini emreder.
“O diridir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde dini
sadece Allah’a özgü kılarak ihlâsla O’na dua edin / ibadet edin.
Her türlü övgü, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Mu’min,
40/65; bk. A’raf, 7/29; Mu’min, 40/14)
“Kâfirlerin hoşuna gitmese de siz, dini yalnız Allah’a hâlis
kılarak O’na dua edin” (Mu’min, 40/14)
(bk. Yunus, 10/22; Ankebut, 29/65; Lokman, 31/32)
Dua ederken önemli olan ısrarla istemek. Müslüman ne istediğini iyi bilmeli. Elindeki silahı, yani dua gücünü en etkili kullanma metodu ısrarla istemek ve ne istediğini bilmek
“Biriniz, ‘Allah’ım! Dilersen beni bağışla’, ‘Allah’ım! Dilersen
bana merhamet et’ diye dua etmesin. İsteğini kesin olarak
istesin. Çünkü O’na engel olacak hiç kimse yoktur.” (Ebu
Davud, Salat, 358) buyurmuştur.
Dua edilirken ellerin göğe doğru kaldırılmasının sebebi, kulların Allaha karşı olan itaatin göstergesi. Bu sembolik anlamdadır. Yoksa Allah’a yer ve mekan ile sınırlama amaçlı değildir. Tıpkı secdede alınlar nasıl secdeye varıyorsa, itaat’in ve acizliğin simgesi olarak, dua’da da aynı şekildedir. “Dua ve niyaz sırasında ellerin göğe doğru kaldırılması namazda Kâbe’ye yönelmeye benzer. Bunun manası şudur: Kulların rızık hazineleri göklere tevdi edilmiştir. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur:’Rızkınız ve size vaad olunagelen şeyler göktedir’(ez-Zariyat 51/22) Yine insanların rızıklarıyla meşgul olan melekler gökten inerler. İnsan, arzusunun gerçekleşeceğini güzel elbise beklediği tarafa yönelmeye yaratılıştan yatkındır. Tıpkı o sultanın işine benzer ki askerlerine güzel elbise ve yiyecekler vaad eder de askerleri onun hazinelerine doğru yönelir, bakarlar. Halnuki onlar sultanın o hazinelerin yanında olmadığını kesinlikle bilmektedir” (Sâbunî. El-Kifaye,)